İSTANBUL ARNAVUTKÖY İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet DAĞ'ın Öğretmenler Günü Mesajı

Değerli öğretmen arkadaşlarım;Bir harf yükü bir dağ yükü gibidir. Bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa elbette ki bir harfin yükü bir dağa eşdeğerdir. Harfte sembolleşen ilimdir, irfandır, erdemdir. Medeniyet de işte bu harfte gizlidir. Medeniyetin bütün yükü bir harfin omuzlarındaysa yine medeniyet bu harfi taşıyanların sırtındadır. O yüzden, sırtınızdaki yük sandığınızdan daha ağırdır sevgili öğretmen arkadaşlarım. Hepinizi bu anlamlı günümüzde saygıyla selamlıyor ve öğretmenler gününüzü en içten dileklerimle kutluyorum.  
İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet DAĞ'ın Öğretmenler Günü Mesajı

Değerli öğretmen arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler; öncelikle bütün meslektaşlarımın Öğretmenler Günü'nü kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Ülkemizde öğretmenler günü olarak 24 Kasım'ın seçilmesi elbette ki tesadüf değildir. Atatürk'ün Millet Mektepleri'ni açtığı ve başöğretmenliği kabul ettiği tarih 24 Kasım 1928'dir. Bu önemi sebebiyle 1981 yılından bu yana 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Başöğretmen Atatürk'ün aydınlattığı yolda, bugün on binlerce öğretmen yürümekte ve bu meşaleyi elden ele gönülden gönüle yeni nesillere taşımaktadırlar.

Bugün öğretmen olmanın sevinci ile yine doluyuz. Aylardan kasım ve hazanı iliklerimize kadar hissederken uğurluyoruz ve yol alıyoruz sert bir kışın ortasından bahara. Ateşli yüreklerimiz atıyor soğuklara inat edercesine, buraya gelmişiz. Bir ateşimiz var. Unutmayalım, irfan ateşi. Canlansın diye bir odun atıyoruz burada her gün ateşimize. Bu dava kutlu, bu dava umutlu olacak. Yeter ki göreve başladığımız o ilk günkü şevkimizi yitirmeyelim, irfan ateşinden uzak kalmayalım. Yoksa bahar olmayacak. Asla olmayacak. Baharı olmayan uluslar karanlıklara mahkûmdur hayatta.
Öğretmenlik, bir bahar güneşi gibidir. Nasıl can verirse güneş havaya, suya, toprağa... Nasıl fer verirse bahar için kışın ayazında donmuş doğaya! Öğretmen de öyle can verir bir topluma. Onu alır muasır medeniyetler haritasında yeri nere ise oraya koymak ister. İnsanlık, öğretmen sayesinde tanışmıştır medeniyetle. Öğretmendir karanlıklardan aydınlığa çıkaran, odur bizi buralara getiren, odur bize eğitimin bir bayrak yarışı olduğunu telkin eden. Odur bize hayatın diğer adının da insanca yaşamak olduğunu belleten.
Sihirli bir el gibidir öğretmenimin eli kara tahtaya değdiğinde. Bileği büyük bir aşkla kıvrılır. Tebeşirini alır. Öğrencilerine bir şey öğretmek arzusu ile hafifçe kırar belini ve tahtaya yazısını yazar. En anlamsız sanılan şeyler onun eli değdiğinde mana yüklenir. Kimi zaman şiirler, kimi zaman kafamıza takılan problemler, kimi zaman hayatın anlamı onun elinden dökülür kara tahtaya. Yüreğimize dökülür kara tahtadan bir ferahlık.
Öğretmen ölümsüzdür. Yurdun çeşitli yerlerinde, kar, kış, yağmur, soğuk demeden okuluna giden, Çocuklarını hayata hazırlayan. Tıpkı kahramanlar gibi uğruna savaş verdiği bir ideali var. Kaybolmaması gereken yarınlar uğruna hava muhalefetini, çileli olanaksızlıktan tanımaz. Hiçbir engel duramaz inanmışlığı karşısında. Umudunu yitirmez. Adı Hasan Bey´ dir Ayşe öğretmendir adı. Ama mutlu olmasını gerektirecek kutsal bir sıfatı vardır: Öğretmen, doğa hayat gibi bir şey. Dünyanın en anlamlı şeyi olsa gerek, fanilik içinde var olmak. Sadece maddeten yok oluyorsunuz. Arkadan gelen kafile sizin izinizden yürüyor geleceğe. Şu gök kubbede hoş bir seda bırakmak olsa, olsa, budur kanımca.
Bir sevdadır öğretmen olmak...Hani yemeden içmeden kesen; hani sevdiğine pervane olan; yani gözü başka bir şey görmeyen bir sevda...Bir kara sevda desek daha doğru olur. Hiç düşündünüz mü neyin sevdasıdır bu?Ne ile açıklanabilir almadan vermek, verdikçe çoğalmak, çoğaldıkça yaşamı kucaklamak?Bir damla suya hasret bir çöl susuzu gibi bilgi bekleyen, aydınlığa susamış, annelerini bekleyen kuş yavruları gibi ağzınıza akan binlerce, on binlerce çocuğa beyninizi, bedeninizi açmak karşılığıdır.Hayır zor değil, bir tek sözcükle anlatabilirsiniz bütün bunları, bir tek sözcük sizi geleceğe çevirir:Öğretmen!

Damardan verilmiş bir güçtür öğretmen olmak...Aç kalmayı, açıkta kalmayı, iklimlerin değişkenliğini, mevsimlerin zorluğunu unutmaktır size imrenerek bakan çocuk gözlerde...Hani gerçek sanatçılar vardır bilirsiniz. İçleri yanıp, gözleri buğulanmış ve yürekleri kan revanken bile izleyicilerini hiç unutmazlar, unutmak ellerinde değildir çünkü...İşte böyle bir duygudur öğretmen olmak. Sınıfa girdiğiniz anda sorunlar, dertler, acılar, hüzünler yok olur. Çünkü sizi bekleyen, ağzınızdan çıkacak sözcüklere bakan çocuklarınız vardır. Nasıl unutabilirsiniz!Nasıl yok sayabilirsiniz!Nasıl bana ne diyebilirsiniz!Öğretmen olmak bir yürek işidir çünkü, beyninizle yüreğinizi birleştiren bir köprüdür.

Acdadımızın Kocatepe´den bakışıdır öğretmen olmak, dalga dalga sürüklemektir gençleri...Samsun´dan karanlığın üstüne doğmaktır öğretmen olmak...Önüne katıp cehaleti Ege´de sulara gömmektir. Berrak bir Türkçe´dir öğretmen olmak, diline kültürüne sarılmaktır. Ayyıldız olup göklerde dalgalanmaktır öğretmen olmak. Sözün özü bir sevdadır öğretmen olmak, yüreklerde vatan vatan atmak, damarlarda bayrak bayrak dolaşmaktır.

Öğretmen bir mum gibidir, denmiştir hep. Yani aydınlatan ama aydınlattıkça yok olan. Yanılgıdır bu. Evet aydınlatmaktır öğretmen olmak ama aydınlattıkça yok olmak değildir. Aydınlattığınız her beyinde çoğalmak, boğduğunuz her karanlıkta bahar toprağı olmaktır. Bereketli ve doğurgan bir bahar toprağı...Verdiğiniz her bilgi cemre olup düşmüştür zemheri ayazının üstüne ve toprak sıcaktır, su sıcak, hava sıcaktır artık. Dallar meyveye durmuştur gayrı...Nasıl yok olduğunuz söylenebilir?Şimdi varsınızdır asıl. Büyüyen her fidanda, açılan her goncada renginiz, kokunuz vardır çünkü.

Bakın çevrenize, elleri çalışkan, yüreği umuda gebe, ülkesinin geleceğini vicdanı ile hazırlayan, gözlerindeki coşku ile bir sevdadır öğretmen olmak,diyen birini görürseniz saygıyla selâm durun önünde, çünkü bu milletin baş eğmez bir neferidir o...

Değerli öğretmen arkadaşlarım;
Bir öğrencinin her anlamda iyi yetişmesi yıllar alan bir çabanın ve emeğin sonucudur. Güzel ahlakı, sevgiyi, saygıyı, doğruluğu, iyiliği, barışı ve bütün güzel şeyleri bir öğrencinin davranışlarına yansıtması yıllar süren bir çabanın sonucu iken; bu güzel davranışların, kazanılan bütün iyi huyların hepsinin bazen bir anda kaybolduğuna ve bütün emeklerin yerle bir olduğuna da şahit oluruz. Karşılaştığımız bu olumsuzluklar şüphesiz ki meslekî şevkimizi de kırmaktadır. Ancak sabır ve azim biz öğretmenlerin zorluklar karşısındaki ön önemli gücüdür. Hiçbir başarı kolay elde edilmez. Çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmenin, onları en güzel şekilde geleceğe hazırlamanın mücadelesinden asla taviz vermemeliyiz. Onlar bize milletimizin emanetleridirler. Her bir öğrencinin gelecekte değişik görev ve yetkilerde olacağını, değişik iş alanlarında çalışarak Türk milletine karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalışacağını düşünürsek, gelecekteki izlerimizin bugünden atıldığını anlarız.

Değerli öğretmen arkadaşlarım;
Geçmişle gelecek arasına bir köprü vardır ve bu köprü öğretmenler sayesinde kurulur. Tarih ve kültür mirasımızın geleceğe taşınması biz öğretmenlerin ait olduğumuz millete en büyük borcudur. Milletimizin tarih imbiğinden asırlarca damıtarak biriktirdiği maddi ve manevi değerlerimiz, hızla küresel erozyona uğramakta, bu milletin değerleri yine bu milletin evlatları tarafından terk edilmektedir. Maziden güç almadan yetişen bir atinin, ne kadar bu topraklara ait olacağı, ne kadar bu toprağa hizmet edeceği malumdur. Bize ve bizden olana yabancılaşan bir nesil yetişmemesi için de gereken tedbirleri almak yine bizlere düşmektedir.

Değerli öğretmen arkadaşlarım;
Bir harf yükü bir dağ yükü gibidir. Bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa elbette ki bir harfin yükü bir dağa eşdeğerdir. Harfte sembolleşen ilimdir, irfandır, erdemdir. Medeniyet de işte bu harfte gizlidir. Medeniyetin bütün yükü bir harfin omuzlarındaysa yine medeniyet bu harfi taşıyanların sırtındadır. O yüzden, sırtınızdaki yük sandığınızdan daha ağırdır sevgili öğretmen arkadaşlarım. Hepinizi bu anlamlı günümüzde saygıyla selamlıyor ve öğretmenler gününüzü en içten dileklerimle kutluyorum.

 

MEHMET DAĞ

ARNAVUTKÖY İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ
 

Taşoluk Mah. , Akbaba Sokak , No 3 , K /3 , PK 34283 Arnavutköyİstanbul - (2126810620) (2126810607) (2126810608)

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.